Genç sporcularımızın son dönemlerde ardı ardına elde ettikleri başarılara yürekten seviniyoruz. Verdikleri emeklerin ve bulundukları fedakârlıklarının karşılıklarını aldıklarını görmek, bizleri hiç şüphesiz çok mutlu ediyor.
Ülkemizde belli bir döneme dek yetişkinler arasında oynanan bir 'oyun' olan satranca, geçmişte gençler nasıl teşvik edilmişti? Bugünkü başarıların tohumları, nasıl atılmıştı? Bu sorulara ikna edici bir yanıt bulabilmek için tam yarım asır geriye, 1973 yılına gideceğiz...
İstanbul Liselerarası Satranç Yarışması8-18 Nisan 1973Düzenleyen: Cumhuriyet Gazetesi
Cumhuriyet Gazetesi'nin İstanbul liseleri arasında düzenlediği takım yarışmasının birinci turu Galatasaray Lisesi'nde oynandı. Salonda, 31 lisenin dörderden 124 oyuncusu bulunuyordu. Bu sayı, her iki yılda bir FIDE tarafından düzenlenen Dünya Satranç Olimpiyatı'na katılan ekiplerin yarısına denkti.
Açılış töreni ilgisiyle salonda bulunan Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı bu noktayı gayet veciz bir şekilde dile getirdi. Muazzam yarışmacı topluluğunu gören Sayın Orhan Günsav "Burada yarım Olimpiyat var!" dedi.
Yarışmaya 31 lisenin katılması gerçekten büyük bir şey ifade ediyor. Günlük gazetelerden birinin (Hem de bütün dünyada bir fikir gazetesi olarak tanınan Cumhuriyet'in) Türkiye'de ilk kez böyle bir turnuva düzenlemesi de ayrı bir anlam taşıyor.
Bu olay satrancın liselere girdiğini ve gelecek için önemli bir yatırım yapıldığını apaçık ortaya koyuyor.
Okul Müdürleri: Cumhuriyet'in çağrısına 'Evet' diyen lise müdürleri, ülkemiz hesabına yapılan yararlı bir çabayı destekleyenlerin hemen başına geçmiş oldular.
Turnuvanın oynanması için salonlarını organizasyonun emrine verdiler ve oyuncu, yönetici, izleyici olsun gelenlerin tümünü ağırladılar.
Gösterilen ilgi Işık Lisesi Müdürü'nün sözleriyle doruğa ulaştı. Dördüncü turun okullarında oynandığı sırada dikkatle etrafı inceleyen Sayın Mahmut Yılmaz "Böyle çabalar için salonlarımız her zaman emrinizde olacaktır." dedi.
Turnuvayla İlgili İstatistiki Bilgiler ve Olaylar:- Yarışmaya 32 lise onayını gönderdi. İstanbul Fenerbahçe Lisesi 7 Nisan günü yapılan ortak toplantıya katılamadığından turnuvaya gelemedi.
- Üçüncü tur gelmeyip 4-0 yenik düşen Sarıyer Lisesi, devam edip etmeyeceğine eşlendirme saatine kadar organizasyona bildirmediğinden, müteakip karşılaşmalara çıkma hakkını kaybetti.
Tüm turnuvada 20 satranç saati vardı. Yani her turda (20x2=40) kişi saatle oynadı. 600 tane oyun yazma kağıdı kullanıldı. Her turda ortalama 30'da 150 kişi turnuvayı izledi.
Açılış TRT tarafından filme alınıp televizyonda 'Haberler' kısmında yayınlandı.
Birinci turda Kadıköy Koleji, ikinci turda Bakırköy-Bahçelievler Lisesi, üçüncü turda Özel Şişli Koleji turnuvadaki takım sayısı tek olduğundan (31) zorunlu olarak tur atlayıp 4-0 galip geldiler. Ancak Sarıyer Lisesi'nin dört ve beşinci turlara dahil edilmemesi üzerine çift sayıya (30'a) düşen takımı sayısından sonra tur atlayan kalmadı.
1., 2. ve 4. turlarda birerden toplam üç oyun 'Oyun Değerlendirme Kurulu' kararıyla puana çevrildi.
Turnuvayı hakem ve yönetici, yedi kişi yönetti.
Açılış ve Kapanış Törenleri:Türkiye Satranç Federasyonu ve Cumhuriyet ilgilileriyle birlikte izleyiciler bulundu. TSF Başkanı Günsav açılışta, Musa Tebi (2'nci Başkan) ve Cavit Uzman (Genel Sekreter) kapanışta konuşma yaptılar ve ilk üç dereceyi kazanan okullara ve oyuncularının her birine federasyon belgesi verdiler.
Cumhuriyet Gazetesi adına Spor Servisi Şefi Abdülkadir Yücelman aşağıdaki konuşmayı yaptı:
"Muhterem Davetliler ve Genç Yarışmacı Arkadaşlarım,
Satranç insanlık tarihi kadar eski ve insanlığın gelişimine ayak uyduran bir spordur. Feza çağı insanları makineleştirmiştir, elektronik olmuştur. Aya insan göndermiştir. Fakat tüm bunları zekâsı ile başarmıştır.
Demek ki bugünkü feza yarışının, eletronik savaşın temel unsuru zekâdır. İşte satranç da bir zekâ sporudur. Çeşitli zorluklarda çeşitli çıkış yolları bulmayı gerektiren, bilinci geliştiren bir spor... Genellikle sporda düşünülen tek unsur bir futbol topu veya bir başka araçtır. Fakat satrançta 1 şah, 1 vezir, 2 süvari, 2 topçu veya fil, 2 kale ve 8 piyade olmak üzere tam 16 taş vardır. Karşısındakinin kafasından geçenleri de bilmemiz gerektiğine göre, demek ki satrancın tam 32 topu tüfeği vardır. Ve satranç bilindiği kadar kolay bir spor da değildir.
Cumhuriyet Gazetesi'nin düzenlemiş olduğu satranç yarışmasında da genç liseli arkadaşlarım zekâ oyunları ile birbirlerini alt etmeye çalışacaklardır. Gazetemizin bu yarışmayı yaparken taşıdığı gaye bünyesinde eğiticilik unsuru bulunan satrancı genç nesile, genç arkadaşlara, genç dimağlara sevdirmek ve bugünkü feza yarışında aklın ve bilincin en önemli bir yer olduğunu belirtmektir.
Bugün görüyoruz ki bu yarışmaya İstanbulumuzun en büyük 31 lisesi katılmaktadır. Bu bir başlangıç olarak sevindiricidir. Gençleri bugünkü bilince kavuşturan, bugünkü düzeye getiren sayın müdürlerimizi ve sayın öğretmenlerimizi kutlarım.
Ayrıca huzurunuzda salonlarını bu yarışmalara ayırmak nezaketini gösteren Galatasaray Lisesi sayın müdürü Muzeffer Kuşuloğlu'na, Sayın Satranç Federasyonu'na ve Türk Satranç Derneği'ne teşekkür eder, genç satranççı arkadaşlarıma başarılar dilerim."
Ödül ve Armağan Listesi1- Cumhuriyet Gazetesi tarafından ilk üç dereceyi kazanan takımlara toplam 12 adet komple satranç takımı ve toplam 3 adet 'Altın Madalya',2- TSF tarafından ilk üçe belge,3- Fahamettin Akıngüç (Özel Kültür Koleji Sahibi) tarafından ilk üçe birer kupa,4- Raymund Waldemar (Japon Mağazası Sahibi) tarafından bir adet komple satranç takımı (Turnuva katılan tek kız takımı ilgisiyle bu armağan organizasyon tarafından Kadıköy Kız Lisesi'ne verilmiştir),5- İstanbul Satranç Derneği tarafından ilk altı dereceyi kazanan okullarımızın birinci masa oyuncularına birer satranç kitabı (Okudukları dile göre),6- Cavit Uzman tarafından komple 1 adet satranç takımı. Ödül sahibinin saptanması Yönetim Kurulumuz'a bırakılmış olup gelecek sayımızda açıklanacaktır.7- Süer Satranç Dergisi tarafından derginin 35, 36 ve 37. sayıları (3 aylık abonelik) yarışmaya katılan (yedekler dahil) tüm oyunculara.
Yarışmanın Yönetim Organları:- Nevzat Süer (Başhakem ve Turnuva Müdürü)- Ümit Ünkan, Lütfü Yılmaz, Yılmaz Başoğlu, Ateş Ülker, Cengiz Akan (Hakemler)- Süer, Başoğlu, Ülker (Yarım Kalan Oyunları Puana Çevirme - Oyun Değerlendirme Kurulu)- Ümit Yurtseven (Salon Amiri)
Liselerarası Yarışma (Ateş Ülker'in Notları):Satrancın okullarda geliştiğini gösteren bir yarışmaydı. Oyucnu, yönetici ve seyircilerle birlikte 300'e yakın satrançseverin aynı anda toplandığı ender yarışmalardan biriydi. Önümüzdeki yıllarda bu ilgi daha da artacaktır.Yarışma genellikle çekişmeli geçti. Birincilik, son turdaki büyü oyunlar tamamlandıktan sonra ancak belli oldu. Liseliler oyunlarda dikkatli ve soğukkanlıydılar. Kız oyuncular da bu çoğunluğa dahildiler. Ancak bir kısım oyuncular aşırı telâş ve heyecanlarından ötürü kazanabilecekleri durumlarda kaybettiler.Işık Lisesi, Darüşşafaka Lisesi, Galatasaray Lisesi yarışmanın favorilerindendi. Kadıköy Koleji, St. Joseph ve Küçükçekmece Lisesi ise ilk sıralarda yer alarak sürpriz yaptılar.Oyun tekniğine göre üç tür oyuncu vardı: Yeni başlayanlar, teori bilgisi olanlar, teorisi olmayı belli başlı prensipleri uygulayanlar. Turnuva daha çok birincilerle sonuculara yararlı oldu. Bilhassa yeni başlayanlar, oyun kurallarını, satranç saatini ve notasyon konuları öğrenme fırsatı buldular.Liselerarası satranç konusunda, İsviçre Sistemi'yle yapılacak takım yarışmalarının en uygun bir şekil olduğu anlaşılmıştır. Bu tür turnuvalar yüzlerce liseliyi bir araya getirecek ve kısa zamanda sonuçlanacaktır.
Turnuvadan Bir Oyun:
Yararlanılan Kaynak: Süer Satranç Dergisi, Sayı 35 (Mayıs 1973)